Ekolojik Yaşamı İnşa Etmede Gençliğin Rolü: Doğayla Barışık Bir Geleceğin Öncüsü Olmak

Kapitalist modernite, doğayı bir tüketim nesnesine, insanı ise kendi ekolojik köklerinden kopmuş bir varlığa dönüştürdü. Bugün ekolojik kriz, sadece çevreyle sınırlı bir sorun değil; aynı zamanda siyasal, toplumsal ve zihinsel bir yıkımın dışavurumudur. Bu kriz, toplumu parçalayan sistemin doğaya da aynı mantıkla yaklaştığını göstermektedir. İşte tam bu noktada, ekolojik bir yaşamı inşa etme görevi, insanlığın geleceği açısından bir zorunluluk haline gelmiştir — ve bu görevin en dinamik gücü kuşkusuz gençliktir. Gençlik, toplumsal dönüşümün motor gücüdür. Aynı zamanda yeni yaşamı kuracak en yaratıcı ve en cesur enerjidir. Ekolojik yıkıma karşı verilecek mücadele de gençliğin örgütlü, bilinçli ve toplumsal temelli eylemliliğini gerektirir. Gençlik, sadece çevre duyarlılığı olan bir kitle değil; doğayla yeniden ahlaki, politik bir bağ kuracak ekolojik bir zihniyetin taşıyıcısı ve kurucusu olmalıdır. Önder Apo’nun da belirttiği gibi, doğa ile toplum arasındaki uyumu yeniden kurmak, özgür yaşamın temelidir. Bu bağlamda gençliğin rolü yalnızca doğayı korumak değil, aynı zamanda doğayla uyum içinde bir toplumsallığı yeniden inşa etmektir. Bu; kapitalizmin tüketim kültürüne, kâr mantığına ve merkeziyetçi devlet sistemlerine karşı bir yaşam devrimini savunmak anlamına gelir. Ekolojik yaşam, yalnızca “doğayı sevmek” değildir. Bu; kolektif üretimi, komünal yaşamı, ekonomiyi, kadın özgürlüğünü, eşitliği, yerel özyönetimi ve doğayla uyumlu endüstriyi savunmayı gerektirir. Gençlik, bu değerleri pratiğe dönüştüren bir mücadele hattı yaratmalıdır. Bugün gençliğe düşen görev; doğaya karşı değil doğayla birlikte yaşamanın yollarını aramak, ekolojik tarımı yaymak, suya ve toprağa sahip çıkmak, kentleşmenin yıkımına karşı yerel inisiyatifleri savunmak ve en önemlisi, ekoloji bilincini örgütlü bir gençlik çizgisiyle halklar arasında yaymaktır. Sonuç olarak, ekolojik bir yaşamı inşa etmek, kapitalizme karşı yürütülen özgürlük mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu inşanın öncülüğünü yapacak olan da, geçmişin zincirlerinden sıyrılmış, doğayla barışık ve yeni bir dünyayı kurmaya hazır olan sosyalist gençliktir. Çünkü ekolojik bir toplum, ancak devrimci bir gençlikle mümkündür.